Hırsızın Çaldıkları

"Aslında kitabın neyle ilgili olduğu önemsizdi. Asıl önemli olan, taşıdığı anlamdı..."
KitapHırsızı/Markus Zusak

18 Mart 2019 Pazartesi

Sefiller - Victor Hugo


 “Garip değil mi ruhunu değiştirebilen insanoğlu, kaderini değiştiremiyordu.”
 Öyle garip ki kader, koca Fransa’da onca insan varken hep bizim aynı 6 karakterimizin yolunu kesiştiriyor. Kitaptaki tesadüfler dizisi sayesinde hep bir hareket, hep bir kovalamaca var. Ne karakterlerimiz ne de siz dinlenme fırsatı bulabiliyorsunuz.
                Çoğumuz Sefiller’in konusunu oradan buradan duymuşuzdur, biraz da olsa biliyoruzdur.  Bilmeyenler için özetlemek gerekirse hikaye Paris’te, 1830 İhtilali sıralarında Jan Valjan adındaki eski bir kürek mahkumu ve hayatındaki belli başlı insanların etrafında dönüyor. Kitabın ilginç tarafı ne olursa olsun belli başlı karakterlerin sürekli kendilerini tekrar tekrar göstermeleriydi. Victor Hugo önce size bir karakteri tanıtıyor, onun gözünden hikayeyi anlatıyor, sonra da önünüze farklı bir karakter koyup daha biraz önce size anlattığı kişiyi tamamen başka biriymiş gibi gösteriyor.
                Kitabın birden çok cildi var. Orijinal hikaye o kadar uzun ki kitapta 800 kelimelik bir cümle olduğu söyleniyor. Hikayenin bu kadar uzun olmasının sebebi Victor Hugo’nun her karakteri ve her sahneyi derinlemesine anlatması. Yerli yersiz betimlemeler kullanması ve sürekli benzetmeler yapması da hikayenin uzamasına sebep oluyor. Bunların en önemli sebebi Victor Hugo’nun başlattığı romantizm akımı aslında. Romantizm denince akla ilk gelen isimlerden biri olan Victor Hugo, diğer bir sürü eseri gibi Sefiller’i de bu akıma uygun olarak yazmış.
                Adından da belli olacağı gibi Sefiller sefalet içinde yaşayan insanları konu alıyor. Yeğenlerini doyurabilmek amacıyla ekmek çaldığı için 19 yıl boyunca hapis yatan Jan Valjan’dan sevgilisinin yaptığı acımasız bir şaka yüzünden hayatı mahvolan Fantine’e, Fantine’den kendi açgözlülükleri yüzünden ara sokaklarda sürünen Tenardiye ailesine kadar her türden sefilliği işlemiş Victor Hugo. Suçluluk, çaresizlik, umut, aşk ve özgürlük kavramlarını temelinde alan hikaye; bize aslında insanlığın başından beri aynı duygulara dayandığını da gösteriyor. Hem tarihi, hem polisiye, hem dram, hem de bir aşk romanı diyebileceğimiz Sefiller aynı zamanda Fransız halkının destansı özgürlük savaşının da bir kısmını yansıtıyor. Yıllar, yüzyıllar geçse bile insanlığın değişmediğini/değişmeyeceğini gösteriyor.
“Yasalar ve töreler uygarlık adına bir cehennem yaratarak Tanrısal yazgıya uğursuz damgasını vurduğu; insanlık erkeğin emeğinin sömürülmesini, kadının fuhuşla, çocuğun gece ve açlıkla aşağılanmasını engelleyemediği; bilgisizlik ve yoksulluğun giderilmesi gerçekleşmediği sürece, bu tür kitapların yararlı ve zorunlu olduğu inancını belirtmek istiyorum.”
Hauteville-House, 1 Ocak 1862, Victor Hugo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder