Hırsızın Çaldıkları

"Aslında kitabın neyle ilgili olduğu önemsizdi. Asıl önemli olan, taşıdığı anlamdı..."
KitapHırsızı/Markus Zusak

10 Şubat 2019 Pazar

Yeni Bir Yıl Yeni Bir Sayfa


Uzun bir aradan sonra ilk def a buraya dönüp bakıyorum ve ne kadar fazla şeyin değişmiş olduğunu görüyorum; okuduğum kitaplar, hobilerim, yazma tarzım gibi şeylerin hepsi şu an bana daha farklı geliyor. Aradan bir yıl gibi bir zaman diliminin geçmiş olmasının da etkisi var bunda tabii, çünkü Herakleitos’un da dediği gibi aynı nehirde iki defa yıkanılmaz. Akan suların bile değiştiği gibi ben ve çevremdekiler de bu bir yıllık süreç içinde değiştik. Hobilerim değişti, hedeflerim değişti, uğruna çabaladığım şeyler bile değişti. Bloğa yeni bir başlangıç yaparken umduğum şeylerden biri de bu değişikliğin buraya da yansıması ve bu blog için hazırladığım içerikleri çeşitlendirmesi.
Bloğumu en çok etkileyeceğini düşündüğüm şeylerden biri de okuduğum şeylerin biraz da olsa değişmiş olması. Bu değişiklikte hem geçen yıla kıyasla biraz daha büyümüş olmamın hem de okulun etkisi var. Her yıl okulun çıkarttığı okuma listemiz sayesinde Yaşar Kemal ve Aziz Nesin gibi yazarların bazı kitaplarıyla tanıştım, yazın da dünya klasiklerinden birkaç kitap okudum. Her ne kadar eski eserlere de ilgi duymaya başlasam da hala garip bir şekilde içimi ısıtan gençlik kitaplarından ve fantastik edebiyattan vazgeçebildiğimi söyleyemem. Sevdiğim kitaplar listesine klasiklerden eklemeler yaptığım gibi gençlik kitapları ve fantastik edebiyattan da Hayatın Kıyısında, Saksı Olmanın Faydaları ve Kızıl İsyan serisi gibi kitaplara bağlandım. İşler umduğum gibi giderse yakında hepsini tanıtmayı planlıyorum.
3. sınıfta yazdığım kitabın biyografi sayfası
Bir şeyler yazmak okuma yazmayı öğrendiğimden beri ilgimi çeken bir şey oldu. Küçüklüğümde heves ettiğim şeyler için çabalıyormuşum ki daha 1. sınıftayken yazdığım çizgi romanlar, 2. sınıftan kalma kitaplarım ve yine o yaşlardan kalma şiir defterlerim bile var. Hayatım boyunca yazmanın neredeyse her türüne merak salıp neredeyse hepsini denedim. Çoğu zaman okuduğum kitapların belli başlı karakterlerini alıp “Acaba şu olsa nasıl olurdu?” diye düşünerek yarattığım hikayelerin içine koyuyordum. Son birkaç yılda en çok değişen şey artık kendi karakterlerimi ve kendi kurgularımı kullanmam. Bu bloğa geri dönmemin sebeplerinden biri de bu aslında; kimi kısa kimi uzun, hepsi birbirinden bağımsız olan hikayeleri ya da “hikaye parçalarını” diğer insanlarla da paylaşma isteği beni bir yıl sonra yine bilgisayarın başına oturttu. Yazdığım şeyleri ve yarattığım karakterleri sonsuza kadar kendime saklayamayacağımı fark ettim, sonuçta insanlarla paylaşmak hikayelerimi ve karakterlerimi geliştirmek için yapabileceğim en iyi şeylerden biri. Bu yüzden bu defa sadece okuduğum kitaplar ya da ilgimi çeken bazı konular hakkında yazmak yerine kendi karakterlerimi, kurgularımı ve sadece bazı duygular üzerine düşünerek yazdığım şeyleri de paylaşmak istiyorum. En azından şimdilik yazdıklarım birbirlerinden bağımsız ve başı sonu belli olmayan şeyler olsa da belki de bir gün hepsini birleştirecek kadar iyileşebilirim bu konuda.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder