Hırsızın Çaldıkları

"Aslında kitabın neyle ilgili olduğu önemsizdi. Asıl önemli olan, taşıdığı anlamdı..."
KitapHırsızı/Markus Zusak

24 Mart 2018 Cumartesi

Pal Sokağı Çocukları


İlk bakışta ne kadar iyi, ne kadar masum bir kitap gibi gözüküyor Pal Sokağı Çocukları… Oysaki kitabın sonuna kadar aslında içinde neler barındırdığını tam olarak anlamıyorsunuz. Hele ki “Çocuk kitaplarında en kötü ne olabilir ki?” bakış açısına sahip olan biriyseniz, bu kitap duygusal dengenizi ve bütün bakış açınızı çökertmek için hazır.
                Pal Sokağı Çocukları’na başlarken bu kitaba tamamen yukarıdaki bakış açısıyla bakıyordum. Biraz çocuk klasiği olmasının da etkisi vardı tabii bunda. Kitabı okurken gayet eğlendim, çünkü kitabın konusu tam da sevdiğim ve özlediğim tarzda bir arkadaşlık hikayesiydi. Hikayede biraz ilerledikçe konu biraz daha derinleşiyor aslında, bir grup çocuğun kendi aralarındaki savaşlarını ve birliklerini anlatıyor. Hikaye Pasztor kardeşlerin Nemescek ve arkadaşlarının bilyelerine el koymasıyla gelişiyor, Nemecsek ve arkadaşları kendilerine “Pal Sokağı Çocukları” adını takıp onlara ait olan arsalarında oynarlarken bir de “Kızılgömlekliler” dedikleri başka bir oyun alanına sahip olan “düşmanları” var. Pazst
or kardeşler de Kızılgömleklilerin en güçlülerinden oldukları için Nemecsek ve arkadaşları bir şey yapamıyorlar. Kitabın başında biraz bu duruma kızıyorsunuz ama bu sahne aslında kitabın en önemli sahnelerinden biri, bu sahne Nemecsek’in karakter gelişiminin başladığı sahne. Burada korkak olarak gördüğümüz grubun en ufağı olan Nemecsek’in sonradan nasıl kararlı, sadık ve cesur birine dönüştüğünü anlamamızı sağlıyor bu sahne.
                Nemecsek kitabımızın ana karakteri ve yukarıda bahsettiğim gibi kitap boyunca Nemecsek’in gelişimini izliyoruz. Arsa’daki herkes rütbeliyken er kalan Nemecsek, korkak olduğu için adı kayıt defterine küçük harflerle yazılan Nemecsek, bilyelerini korumaya bile cesaret edemeyen Nemecsek ve Arsa’nın kurtarıcısı,  yüzbaşı, cesur Nemecsek… Aslında bütün hikaye Nemecsek’in ve çok sevdiği arsası için yaptıklarının etrafında dönüyor. Eninde sonunda herkes sevdiği şeyleri korumak için bir fedakarlık yapmak zorunda kalır tabii, tıpkı Nemecsek’in de yaptığı gibi.  Kimileri boş zamanını feda eder sevdiği şeyleri yapabilmek için, Nemecsek ise çok sevgili Arsa’sını korumak için canını bile feda etmeye hazırdı ki öyle de oldu. Benim için ilk darbe Nemecsek’in Arsa’yı korumak uğruna ölmesi oldu bu kitabı okurken. Tam her şeyin bittiğini ve daha kötü bir şey olamayacağını düşündüğümdeyse Arsa’nın yerine bina yapılacağı için Nemecsek’in ölümünün aslında bir hiç uğruna olması ölümcül darbeyi yaptı. Eğer çocuk kitaplarında kötü şeyler olmadığını düşünen biriyseniz Pal Sokağı Çocukları bakış açınızı tamamen değiştirecek bir kitap. Bu güzel ama aynı zamanda hüzünlü olan arkadaşlığın ve mücadelenin hikayesini herkes okumalı bence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder